22 Ekim 2012 Pazartesi

Tanrı'nın Gözyaşları...

_Merhabalar. Bugün 22Ekim 2012. Çok uzun zaman sonra Antalya'da hava mükemmel. Ben de balkonda oturdum şunu dinliyorum;
Bulunduğum yerden hafif ıslanıyorum. Donuyorum. Büyük ihtimalle üşğteceğim ama olsun :). Bazıları kapalı havanın çok iç karartıcı olduğunu bu yüzden de güneşli havaları daha çok sevdiklerini söylerler. Bence güneşli hava da çok iç açıcı değil. Yağmur insanın stresini alıyor bence. Huzur buluyorum. Daha rahat düşünüyorum. Özellikle kapkara bulutlar arasından ufacık bir güneş ışığı sızsa...
 Yağmur ne kadar şiddetli yağarsa ben o kadar huzur buluyorum. Yağmur yağarken herşeyi bırakabilirim. O an için herşeyi aksatabilirim sanırım.
 Bi kere yağmurun mitolojisi bile çok güzel. "Tanrılar ağlıyor." Ya düşünsene Tanrı ağlıyor. Bence sırf bu mit yüzünden yağmurda ağlamak çok doğal bir şey. Düşünsenize ya. Tanrı bile ağlıyor... Ya hatta ıslanmaya izin vermeyen manyaklar için de; Tanrı ağlayacak sen de o gözyaşlarında ıslanmayacak mısın. Ayıp.
 Sonra yağnur yağarken yağılacak ikinci en güzel şeyi söyleyeyim. (1.si ıslanmak) Müzik dinlemek. Ya müziği yağmurda dinlemeyeceksin de ne zaman dinleyeceksin!
 Yağmur yağarken cesaretim artıyor benim. Asla cesaret edemediğim şeyleri o anda yapasım geliyor. "Ne bileyim itiraflar falan :D..." Tabii gaza gelip yapılan şeylerin sonu biraz kötü oluyor ama olsun yani. Gaza getirene baksana; YAĞMUR! Neyse ben manzarama dönüyorum. Görüşmek üzere... :):):)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder